8 Ocak 2016 Cuma

Green Lantern "Yeniden Doğuş" Ek Bilgiler – 3 / Emerald Twilight

Ümit Kireççi
90’ların sonuydu hatırlıyorum Dünya dağıtım üçlü, dörtlü fasikülle dolu poşetleri son derece ucuza satıyordu ve ben o poşetlerden muhteşem DC Comics hikayeleri okumuş, onları tamamlamak için uğraşmıştım. Tamamladım da… Bloodlines, Armageddon 2001 ve Green Lantern - Emerald Twilight bunların arasında en sevdiklerimdi. İşte bu Emerald Twilight bugün okuduğumuz Türkçe Green Lantern’in belki de en önemli dönüm noktalarından biriydi.
Benim edindiğim tek fasikülde hikaye yarım kalmıştı. Bu sayıda Hal Jordan delirmiş bir şekilde Green Lantern merkez gezegeni OA’ya doğru uçuyor ve ana bataryanın içine girmeyi planlıyordu. Anladığım kadarıyla çok büyük bir acı yaşamış, sevdiklerini kaybetmişti ve Guardians of the Universe adlı mavi tipler onu yolundan alıkoymaya çalışıyorlardı. Bunun için de karşısına diğer Green Lantern’ları çıkarıyorlardı. Hal Jordan da daha önce omuz omuza savaştığı her bir neferi gözünü kırpmadan harcayarak uçmaya devam ediyordu. Hatta Boodikka adlı karakterin bileğinden elini kesiyor, her Lantern’a yaptığı üzere yüzüğünü alıyor kendi parmağına takıyordu. Jordan’ı saran “güç” takıntısı onu hayli merhametsiz yapmıştı.




Sonra eksik sayılar tamamlandıkça merhametsizliğin arttığına tanık olmuştum. Hal Jordan, eğiticisi, akıl hocası ve dostu olan Kilowog’la kapışıyor onu kemikleri ortaya çıkacak şekilde yakıyor parçalara ayırıyordu. Buna ek olarak karşısına çıkan Sinestro’nun boynunu kırıyordu. Sonra da ana bataryanın içine girip bütün enerjiyi çekiyor, uzaydaki tüm Lantern’ların güçlerini yok ediyor tek kişilik bir yeşil enerji kaynağına dönüşüyordu. Hatta bir anlamda tanrıya dönüşüyordu ve adı da o saatten sonra PARALLAX oluyordu.


Uzun bir süre (ve hatta Parallax-Hal Jordan’ın ölümünden sonrasına kadar) bu Parallax’ın gerçek kaynağının ne olduğu anlaşılamamıştı. Bunu hep ana bataryaya bağlamıştık ki olaylar aslında hiç de göründüğü gibi değilmiş, onu da daha sonra yazacağım. Gerçi Arkabahçe’nin Green Lantern’inde bunun kısa bir özeti var oraya bakmanız yeterli olacaktır da az biraz.
Peki Hal Jordan’ı dostlarını, silah arkadaşlarını öldürtecek kadar zıvanadan çıkaran neydi, ne olmuştu?
Superman’in ölümünün ardından geri döndüğünü biliyorsunuz. Hatırlarsanız kendisi Doomsday tarafından öldürülmüş, bilinmeyen bir yere gömülmüş, yerine de farklı Süpermen karakterleri çıkmıştı. İşte o bildiğimiz Superman aslında ölmemiş. Yalnızlık kalesinde bir yenilenme yaşamış, süper güçleri olmadan geri dönmüştür. Güçlerine kavuştuğu hikayede de Mongul ve Cyborg Superman’le savaşmış, Eradicator adlı Kripton’lunun ölürken gönderdiği enerji yaratığının enerjisini çekerek eski güçlerine kavuşmuştur.

Hal Jordan bütün bu mücadelede aktif rol almış, Superman’e yardım etmiş, Mongul tarafından şehri Coast City’nin yok edilmesiyle ödüllendirilmiştir. Ailesinin bir kısmını, tanıdıklarını, geçmişini, şehrini yitirmiş olmak Hal Jordan’ı yıkmış, yılgınlığa sürüklemiş, isyan ettirmiş ve çözüm arayışına itmiştir. Önce kendi yüzüğüyle ölenleri ve şehri canlandırmaya çalışmış, bir nebze de başarılı olmuş, ancak güç yüzüğü yetersiz olunca denemesi yarım kalmıştır. Bu da onu ana bateriye yöneltmiştir. Takiben de acımasız bir eyleme.
Bütün bu olayların başlangıcı Green Lantern’in 1994 yılı 46. sayısında Superman’e bulaşmasıyla başlamış, Reign of the Superman hikayesiyle zirve yapmış, Ron Marz’ın yazdığı, Darryl Banks’in çizdiği “Emerald Twilight” hikayesiyle son bulmuş, Green Lantern 48-50. sayıları arasında tamamlanmıştır. Hal Jordan’ın ana bataryaya girişinin ardından bütün bir Green Lantern Corps örgütlenmesi çökerken Guardians of the Universe grubundan Ganthet; ki o kendine isim veren ilk Guardian’dır, son kalan yüzüğü Kyle Rayner’a vererek onu tek Green Lantern yapmış, yeni bir efsaneyi başlatmıştır.

İşte Hal Jordan’ın Parallax oluşunun kısa hikayesi budur. Sonrasında da Final Night ve Zero Hour’lar yaşanmış, Parallax önemli roller almış, yine bir süreliğine de olsa ortadan kaybolmuş, ortaya The Spectre-Hal Jordan çıkmış ve devamında da… Sırayla gidelim, hepsi bu sayfaya geliyor…

Çizgisiz kalmayın, çizginizden şaşmayın 

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails